top of page

Marka-moji! Bu markalar ne diyor?

  • Paristanbul Branding & Design
  • Jan 27, 2016
  • 3 min read

Yukarıda ne anlatıyoruz belli değil mi? O zaman emoji kitapçığınızı elinize alın!

Emojilerin bol bol konuşacağı bir yazı olacak...

Internetin erken dönemlerinde 56k modemle bağlanmayı beklerken, yiyecek birşeyler alıp odaya dönüp, çayı unuttum dediğimiz, mutfağa gidip onu da alıp geldiğimiz ve hala bağlanmayı beklediğimiz dönemleri hatırlıyor musunuz? Elbette 90'larda ve sonrasında doğanlar için bu söylediklerimiz hiçbirşey ifade etmiyor. Bahsedilen dönemde ilk önce sohbet odaları ile evrilmeye başladık, belki de icq ile klavyeyi daha hızlı kullanmaya başladık.

Teknoloji ile gittikçe daha fazla içiçe olmaya başlayan Y jenerasyonu sonra mı yaptı? ":-)" bununla tanıştı! 1982'de resmi mesajları arkadaşça sohbetlerden ayırmak için Scott Fahlman ve üniversite ekibinin yarattığı bu ikonlar 30 yıl sonra, günümüzde emoji ve emotikonlara dönüştü.

Smiley - Emoji - Emoticon

Gülümsemenin / mutluluğun en kısa ifadesi ortaya çıktıktan sonra ismi de buradan türemiş olacak ki Smiley (gülümseyen surat) adını aldı.

Emotion (duygu) ve icon (ikon)'un da biraraya gelmesi ile emoticonlar oluştu ki bu tasarımcıların yüz ifadelerinin duyguyu anlatmasının bir aracı oldu.

Emoji mi? O da image (görsel) + moji (harf) kelimelerinin biraraya gelmesi ile oluşan, emojileri yaratan Japonların emotikonları ve daha birçok ikonun (kalp, çiçek, araçlar,...) adı.

EMOKONOMİ :

Hayatımıza giren emojiler ve emoticonlarla birlikte tüm anlatmak istediklerimizi şekillere dökmeye başladık. Tek şekille birçok ifadeyi yansıtıp, kendimizi ifade eder hale geldiğimiz durum ortaya çıktı. Elbette emokonomi yani emoji ekonomisi de böyle gelişti!

Duyguları ile yaşayan, duyguları ile alışveriş yapan Y jenerasyonu için emojiler pazarlama dünyasında da yerini aldı. Diğer herkes emojileri tatlı küçük karakterler olarak görürken pazarlamacılar için onlar, dolar makinası gibiydiler. Hedef kitleleri, tüketicileri ile özellikle sosyal medya üzerinde sürekli iletişimde olan markalar emojileri kullanmaktan kaçınmadı. Neden mi? Aslında kolay bir cevabı var : Tüketicinin konuştuğu dilde konuş ve duygularını ifade et!

eMarketer'ın geçen sene yayınlanan datasına göre 2 milyar akıllı telefon kullanıcısı, günde 41,5 milyar mesaj atıp, bu mesajlarda 6 milyar emoji kullanmış. Rakam çok mu fazla geldi? Fakat gerçek bu!

Markalar dünyası, özellikle global arenada görsel iletişim ile birlikte kitlelere seslenmenin daha kolay olduğunu fark etmiş olacaklar ki hemen hemen tüm global markalar kendi emojileri ile farklı kampanyalar yaptılar. Uluslararası bir dil ile metin içerisinde hem ses tonu, ses vurgusu hem de mimiklerle duygularını aktarmış oldular!

EMO-BRAND ?

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi yoğun duygular ile yaşayan tüketicilere bu duygu aktarımını yapabilmek ve kendi diyaloglarını yaygınlaştırmak istemeleri sonucu markalar da emoji dünyasına girdiler. Mesela;

Apple Watch ilk tanıtımında ekranında çıkan emoji ile belirdi! Çünkü pazarlamasının en önemli noktası olan hız ve basitlik küçük ekranla birleştiğinde, uzun mesajlara verilen kısa cevaplar önemli ve fonksiyonel bir öğe oldu!

Markalar tarafından yaratılan emoticonlar ise sonralarında elbette milyarlarca tüketici tarafından kullanılmak üzere tasarlandı. Örneğin Mentos ve IKEA kendi marka kodlarını kullanarak kendi emoticonlarını yarattı. Amaçları yeni müşteriler yakalamaktan, kendi müşterilerine ürünleri üzerinden özel bir

deneyim yaşatmaktı. Kısaca tüketicilerin günlük hayatlarına girdiler!

Yenilerini yaratmak dışında mevcut emotikonları da kullanarak kendileri ile bütünleştiren markalar var. Budweiser ve Dominos bunun en iyi örnekleri iken;

Coca Cola'nın aşağıdaki videosu, Mutluluk konumlandırmaları ile çok iyi örtüşen emojileri kullanarak bütünleştirilmişti!

En iyi örneklerden biri de popüler kültürün yaratıcı markalarından biri McDonalds'tan geldi. Fransa'da reklam kampanyasını bunun üstüne kurgulayan marka, binlerce minik emojiden oluşan ürünlerini hazırladı. Örneğin minik emoji kalplerden oluşan Happy Meal kutusu gibi. Böylece duyguları açlığın ötesinde biryere konumlandırma derecesine gelmiş oldular!

EMODENTITY

Bazı markalar iletişimin bu çerçevesini kimliklerine yasıtmadı değil. Global bir çerçevede herkes tarafından kolayca anlaşılan figürlerle kendini ifade etmekten daha doğru ne olabilirdi ki? Hem de tüm dünyayı gülümseten bir avantajı kullanarak!

Ambalaj tasarımı içerisinde de yoğun duygu aktarımı gereksinimi ile emojiler oldukça fazla kullanılmaya başlandı. Önceleri çocuk ürünlerinde çokça kullanılan bu karakterler, çocuk tüketicilerle birlikte büyüyerek daha olgun markaların ambalaj üzerinde temsilcileri oldular.

Elbette bir markanın kimliği eşsiz olmalıdır! Bu nedenle emojiler ile hazırlanan bir tasarım üzerinde minimalist bir yaklaşımla farklılaştırma ve değişim gereklidir.

Örneğin Dusseldorf kentinin logosunda kullanılan :D ifadesi asla oraya ait olamaz ve kişiselleştirilemez. Bu nedenle özel olan peşinde koşmak ve emojileri tasarım içerisinde uyum sağlayacak şekilde değiştirmek, markanın vazgeçilemez ve öncelikli görevi olmalıdır.

2 Asır önce söylenmişti!

Napolyon'un bundan 2 asır önce söylediği gibi "iyi bir çizim, uzun bir konuşmadan daha etkilidir"! Bu söylem hala daha geçerli değil mi? Tüketicilerle ilişki kurmak, onları monologtan çok diyaloğa sürüklemek ve etkili bir pazarlama yaklaşımı için grafik öğeler vazgeçilemez olmaya devam edecek gibi!

Emojilerin de basitlikle duyguları aktardığınıdüşünürek;

stay with L.O.V.E!

 
 
 

Comments


Follow Us
  • LinkedIn Social Icon
  • Instagram Social Icon
  • Twitter Social Icon
  • Facebook Social Icon
  • Pinterest Social Icon
Recent Posts

© 2015 Paristanbul HB

All rights reserved. 

bottom of page