Neler gördü bu gözler?
- Paristanbul Branding & Design
- Dec 23, 2015
- 6 min read

Neredeyse 2016'a giriyoruz; birçoğumuz Millenium'un gelişini hatırlayan, gerisayımdan sonra neler yaşanacağını merak eden "olgun" çocuklarız. Bunun etkisi ile birlikte de dünyadaki değişimleri birebir gözlemleme yeteneğine sahip olduk, artan bir ivme ile hayatımızı etkisi içerisine alan farklılıklar, bir önceki jenerasyonlarla her zaman arada büyük boşluklar bırakarak ilerlemeye devam etti. Peki özellikle pazarlama gözünden son yıllarda ortaya çıkan, gelişen, belki etkisini kaybeden, belki de Türkiye'de hissetmesek de dünyada büyük yankılar uyandıran trendler nelerdi. Bu yazımızda biraz geçmişe dönük bir trend nostaljisi yapalım!

17 tane trende bakarken, geçmişten geleceğe, farklı sektörlere dokunmuş, farklı tüketicilerde iz bırakmış olanları inceleyeceğiz. Bakalım sizin içerisinde bu da benim tüketicilerime göre olan(lar), markamı etkileyen(ler) dediğiniz var mı?
1. Toplum Kurtarıcıları
Bu trendi ilk duyduğunuzda belki biraz çevrecilik aklınıza geldi; fakat durumun bununla hiç ilgisi olmadığını sonradan gördük. Değişen dünya düzeni içerisinde, tüketiciler özellikle toplumsal bilinç konusunda tekrar düşünmeye başladılar. Dünya gittikçe daha tehlikeli bir hal alıyor ve bunun için etik değerleri, tutkuyu, vicdanı tekrar gözden geçirme zamanının geldiği görüldü.

Bu trend elbette tüketim hareketini sorgulamayı öncelikli olarak akla getirdi. Tüketim, hepimizin bildiği gibi arzulamayı daha fazla arttıran, doyumsuzluk noktasına ulaşmamızı sağlayan, mutsuzluğa hızla götüren bir duygu olmaya başladı. Bu da beraberinde psikolojik yıkıntıları da getirmiyor değil... Çok fazla yaygın olmasa da geçmişte başlayan ve giderek artan bir süratle dikkat edilmesi gereken bir trend!
2. İkonları Devirmek
Toplumlar içerisinde yeniden bir ayaklanma, reddediş ve düzen bozukluğu ile birlikte toplumsal depremler başgösterdi. Elbette bu depremler sosyolojik düzende değişimlere ve kırılmalara, tüketim sorgulamalarına kadar devam etti.

Bu trend için tamamen bir kızgınlık yansıması da diyebiliriz. Toplumsal ikonların devrilişi sadece siyasi imgelere karşı değil! Tüketiciler kurumsallıktan, sürekli aynı alışveriş merkezine gitmekten, aynı markadan sıkıldı, bu ikonları da devirmek ve kişiselleştirilmiş hizmetler almak istedi ve istiyor.
3. Gözüaçık Tüketici
Bu tanımın türkçesi bizi biraz zorluyor (vigilante consumer); tüketicilerin bazıları bile değil, çoğu diyebileceğimiz bir kısım yasaları, toplum düzenini kendi kafasına göre yorumluyor ve icraata geçiyor. Bu tüketiciler özellikle protestolar ve siyaset yoluyla pazarlamacıları ve pazarı yönetme gücüne sahip oldular.

Kısacası eskiden pazarlama sosyal sınıflar ve kalabalıklardan oluşurken artık bu kalabalıklar sınıfları biliyorlar ve açıkçası buna göz yumacak gibi de değiller. Onların istekleri ise basit: sadece değer, hizmet, kolaylık, seçim ve dikkat göstermeniz.Peki bunu anlamak, bundan faydalanabilmek çok mu zor? Aslında hayır; bu protesto, konuşma ve direnmeler bize en basit pazarlama yöntemini hatırlattı. "Dinlemek"! Çok büyük paralar harcayarak yapabileceğiniz bir araştırma yerine basit bir sohbetten kaçınmamanız gerekiyor!
4. 99 Hayat
Çok hızlı bir tempo, çok az zaman ve çok fazla rol üstlenmesi ile birlikte tüketicileri zorlayan ve toplumsal bir şizofreniye neden olan bir noktaya getirdi hepimizi. Peki bu birçok hayat tarzına sahip olan tüketiciler nasıl tanımlandı? Anne, çalışan kadın, sporcu aynı zamanda sosyal bir arkadaş; baba, yönetici, sosyal sorumluluklarını bilen, hobilere sahip... Hepimiz birinden fazlasına sahibiz; sanki birçok karakteri oynayan aktör ve aktrisler gibiyiz...

İşte bu nedenle bu trend aslında birçok pazarlama etkileşimine neden olsa da temelde büründüğümüz roller ve bu rollerin ihtiyaç "anında" bu ihtiyaç/isteklerini karşılayabilecek bir marka olarak karşılarına çıkmak oldu.
5. Köksalanlar
Spiritüel bir dünyaya merak, ilgi fazlalaştı geçtiğimiz dönemde. Bunun sebebi ise tamamen tüketicilerin hiçbirşeye güvenemiyor olmaları ve sonuçta da geçmişten güvenebilecekleri noktaları alıp geleceğe güvenle bakmak istemeleri.

Aslına bakarsanız yaklaşık 15 yıldır hayatımızda olan bu trend için yavaş yavaş büyüdü şimdi merdivenlerden inme ve toplumun tüm ağlarına dağılma fırsatını yakaladı diyebiliriz. Peki markalar bu duruma karşı ne yaptı? Hepberaber tüketicilere kısaca şunu sorduk; senin ruh sağlığın için ben ne yapabilirim. Sonuç olarak da genellikle mutluluk pazarlamasını kullandık; fakat yeni birşeyler denemenin vakti bu trend için gelmiş olabilir :)
6. Canlı olmak
İşte biraz daha kişisel bir trend daha... Tüm tüketiciler farketti ki iyi bir sağlık, daha uzun yaşamaya sebep olur ve böylece kendilerine yeni hayat tarzları benimsediler.

Pazarlamacılar da elbette bu yeni hayat tarzına karşı çıkmadılar; yeni sağlıklı ürünler, varolan ürünlerin daha sağlıklı hale gelmesi, yeni markalar, sporun önem kazanması, modanın sporla içiçe geçmesi... Tüm bunlar devam eden ancak artık bir markanın olmazsa olmazları arasında yer alıyor!
7. Bir Kozada Yaşamak
Dış dünyada olup biten, sert, acı ve önceden tahmin edilemeyen gerçekler tüm tüketicileri bir kabuğa çekilmeye zorladı. Yeni tüketiciler bazen beğenmedikleri gerçeklerle savaşmaktansa kendilerini saklanmakta; daha doğrusu bir balon içerisinde yaşamakta buluyorlar.

Bu balon da çoğu zaman evde, TV karşısında ve son birkaç yıldır daha fazla tabletler, telefonlar ile zaman geçirmek, daha az sosyalleşmek ile oluyor. Bazı markalar buna destek verip, çalışmalarını tamamen bu yöne kaydırmışken, bazıları da bunu tamamen bir sosyal sorumluluk olarak ele alarak sosyalleşme için ellerinden geleni yapıyorlar. (Siz hangi taraftaydınız?)
8. Gruplaşma
Ortak duygular, idealler, ihtiyaçlar ya da ortak inanç sistemi nedeniyle birarada bulunan gruplar, topluluk olarak daha çok karşımıza çıkıyor.
İhtiyaçlar doğrultusunda biraraya gelen toplulukları güngeçtikçe siz de farketmişsinizdir. Bu bir şikayet, hastalık, sevgi de olsa bir alana bağlılık elbette temelde tüketicilerin güvensizlik duygusundan kurtulmalarına sebep oluyor.

Markalar bu konuda ne mi yaptı? Genişleyen aileler, ilgi alanlarına göre markalarını bağlayarak daha fazla topluluk iletişimi yaptılar. Geniş kahvaltılar, geziler bunlara örnek...
9. Küçük Ödüller
Tüm tüketicilerin en büyük isteklerinden biri zaman! Yetişememek, yetememek, gidememek, gelememek ve tüm bunların içerisinde yaratılmış olan stres! Stres dolu olan tüketiciler de başarının sonucunda ödüllendirmeyi kendilerinde hak görüyorlar. Küçük ödüller ve ekonomik olarak ulaşılabilir lüks ürünler ise bunların en başını çekerek tüketicinin kendisini "önemli" , "başarılı" ve "mutlu" hissetmesine sebep oluyor.

Bu trend en çok gıda sektöründe işe yaramış olsa da özellikle hizmet sektöründen de "Şımart Kendini" diyerek karşımız çıkan markaların da varlığını yadsıyamayız.
10. Kaçış
Çalışan kadın ve erkekler kişisel ve mesleki tatmin ve memnuniyetlerini daha fazla sorgulamaya başladılar geçtiğimiz dönemlerde. Bu da elbette daha basit bir yaşam isteği getirdi.

Durumun bu olması da pazarlamacılara fırsat çıkartmadı değil; erken emeklilikler, haftasonu kaçamakları, gidip kendi işini yapmak için krediler ve daha neler neler... Elbette daha minimal oranlarda baktığımızda da bunalmış çalışanlar için küçük kaçamaklar ve ödüllendirmeleri de işin içine katabiliriz.
11. Yaşlanırken Gençliğe Dönmek
Şuanda ortayaşlarını geçmiş olan "babyboomers" diye tanımlanılan tüketiciler çocukluklarına dönmek istiyorlar. Nostaljik diye tanımladığımız, hiçbir dertlerinin olmadığı, sadece gülmek ve eğlenmenin geçerli olduğu 6 yaşına dönmek ve orada kalmak istiyorlar.

Biz onlara neler mi dedik? Çıkın oynayın, kendinize zaman ayırın, basit şeylerden zevk alın, yeniden gülün ve hayatın bir macera olduğunu unutmayın. Elbette bunları söylerken, onları hayata dahil olduklarını gösterirken bu en çok da wellness, spor ve güzellik markalarının işine yaradı. Tabii onların bu gençleşme ve hayattan zevk alma sürecinde giriştikleri sosyal medya işini de unutmamak gerekli...
12. Egonomik
Egonomik, sözlükteki anlamı ile kendini yönetebilme sanatı... Trend olarak karşımıza çıktığında ise tanım biraz değişmiş gibiydi.. Artık toplum olarak bir kişiliği kalmamış bireylerin kendilerini kişiselleştirilmiş olarak ön plana çıkartma isteği duymasından bahsedilir oldu. Ne mi demek :) Kısaca markalar için bir müşteri numarasından ibaret olmak istemiyorlar... Onlar birer birey! Kendi zevkleri, kendi özellikleri, sevdikleri şeyler var ve bunların tümünü markanın yansımasında görmek istiyorlar.

Neler mi yapıldı? Aslında aklınıza gelip gelemeyecek tüm kişiselleştirilmiş hizmet ve ürünler denendi! Kabul edelim hepimiz üstünde kendi adımız olan bir Coca Cola şişesini aradık ya da bulduğumuzda minik bir gülümseme oluştu!
13. Havva'ya Hakkını verelim!
Kadınların davranış ve düşünceleri ile birlikte iş hayatını ve özellikle pazarlamayı yönlendirmeleri sonucunda tüm alanlar dahil olmak üzere markalar ve tüketiciler arasında hiyerarşik bir modelden daha ilişkisel bir modele dönüşüm oldu.

Kadınlar sosyal hayat içerisinde yerlerini tekrar geri kazandılar ve bunu yaparken markalar onların yanında ne kadar yer aldı ve ne kadar destek oldu? Kadınların tüm dünyadaki etkisi üzerine (özellikle son zamanlarda Doğu Asya'dan çıkan başarılı kadın hikayelerini düşünürsek) markanın nereye konumlandığı önemli bir hal aldı!
14. Fantastik Maceralar
Yüksek oranda aldığımız stres ve monotonluk sebebiyle dünyadan ve gerçeklikten kaçış tüm tüketiciler için bir gereksinim haline geldi. Biraz heyecan ve merak peşindeyiz. Kaçış küçük dozlarda alınarak normal dünyaya süratle geri dönebilmeyi öngörüyor.

Elbette bu sanal dünya tüketiciler için gerçekten sanalda kalmayı 2000lerin başında bıraktı. Markalardan istedikleri doğrular ve gerçekler; yalan bir dünya beklentileri sadece oyunlar, dizi ve filmler... Belki de bir saatlik bir kaçış oyunu!
15. Gelecek Gerilimi
Geleceğe dair tüm o beklentiler, ekonomik ve sosyal kaoslar ve bunlarla birlikte bir de yetmezmiş gibi hızına yetişemeyeceğimizi düşündüğümüz teknoloji. Gelecek hepimizi ve tüketicileri geriyor... Geçmiş geride kaldı ama gelecek gelirken nasıl bir geçiş yapılması gerektiğine dair hiçbir fikirleri yok. Peki markalar nasıl yardımcı oluyorlar?

Bu süreçte tüketicilere yardım eden, onların geçiş korkularından kurtulmalarına yardımcı olan markalar kazanıyor... Gelecekten korkmayın çünkü ne gelişen teknoloji, ne robot saldırıları ne de dünyadışı saldırılar bizi korkutamaz!
16. Dünyadan Korkmak!
Korkuları bitmek bilmeyen tüketici, korku pazarlaması ile elbette dünyadan da korkuyor. Gittikçe kirlenen hava, atık sular, yetinemeyeceğimiz su ve gıda kaynakları... Her geçen gün yüyeceklerimiz ve onların kusurları konusunda ortaya çıkan haberler... Bu tüketici ne yaptı? Hepsinden vaz mı geçti? Hayır! Sadece bazılarına daha az güvensizlik duydu!

Markalar da boş durmadı, daha güvenilir olmak için birbirleri ile yarış haline girerken bu yarışta her zaman birer kazanan oldu. Özellikle yalan haber ya da güvenilemez kaynaklar sebebiyle ise geldiğimiz noktada tüketiciler dünyadan korkmak yerine şimdi güvensizlik ile savaşıyorlar!
17. İntikam Zamanı
Tüketiciler sağlıklı olmak için yemiyor, spor yapıyor, erken yatıyor, erken kalkıyor... Bazen de intikam zamanı geliyor... Geç saatlere kadar partiler, kendini ödüllendirme altında fazla yemek yemeler... İşte intikam hayattan böyle alınıyor...

Artık ne yapacaklarını söylememizden sıkılan tüketici bazen sadece öyle istediği için daha çok kırmızı et yemiş; steakhouseların çoğalmasının bir sebebi bu olabilir mi? Spor ya da egzersiz pazarlaması da değişmiş; ne kadar çok egzersiz yaparsan o kadar çok yiyebilirsin demişler :)
Trendler gelmiş geçiyor ya da geçmiş... Elbette dünyada önde gelen pazarlama ülkelerine göre Türkiye'de bazılarında 5, bazılarında 10 bazılarında ise hiç ara olmadan trendleri takip ediyor olsak da bazıları da bizim pazarımızı teğet geçebiliyor... Siz marka olarak ve tüketicileriniz hangilerinden etkilendi buldunuz mu?
Stay with L.O.V.E!
Comments